Love Brand ya da Lovemark, 2005 yılında ortaya çıkarılan bir kavram. Fakat son yıllarda rekabetin artmasıyla eskisine göre çok daha fazla karşımıza çıkıyor. E-ticarette başarılı olmak istiyorsanız bu kavramı bilmenizde ve elinizden geldiğince uygulamanızda fayda var.
E-ticaret sipariş sayıları her geçen yıl daha da artıyor. Tüketim alışkanlıkları ise düşündüğümüzden daha duygusal. Eskiden bir ürünü kullanışlı ve uzun ömürlü olduğu için tercih ederdik. Şimdilerde ise ürünleri sadece hayat tarzımıza uyduğu ve bizi “özel” hissettirdiği için satın alabiliyoruz. Yapılan bir araştırmaya göre tüketim alışkanlıklarımızın %95’i bilinçaltından etkileniyor.
Bu “duygusal tüketim” alışkanlıklarına uyum sağlamak için markanızın güçlü değerler üzerine kurulmuş olması gerekiyor. Böylelikle müşterilerinizle sağlam ilişkiler kurmayı başarabilir ve satışlarınızı arttırabilirsiniz. Bu yazımızda Love Brand nedir ve nasıl Lovemark olunur konularına değineceğiz. Sorularınız olursa bize yorum bırakabilirsiniz.
Love Brand Nedir?
Lovemark ya da Love Brand, çok sevilen markalar için kullanılan bir tabir. Buradaki farkı beğenmek ve sevmek hatta “fanı olmak” üzerinden anlayabiliriz. İnsanlar beğendikleri bir markayı kolayca alternatifiyle değiştirebilirler. Örneğin evinize aldığınız X marka sabunu sadece beğendiyseniz bir sonraki alışverişinizde memnun kalmış olmanıza rağmen farklı bir marka sabun tercih edebilirsiniz.
Diğer taraftan sevdiğiniz markayı kolay kolay bırakmazsınız. Örneğin Dove, öz şefkat ve gerçek güzellik üzerine yaptığı kampanyalarla çoğu kişinin Love Brand’i olmayı başardı. Yani kendine fanlar edindi. Bu kampanyalar sayesinde markayla bağ kuran fanlar ise sabun alacağında doğrudan Dove tercih eder. Farklı bir markaya yönelmezler.
Dove örneğinde olduğu gibi özellikle kadınları hedef alan sektörlerde lovemark olmaya çalışmak gerçekten akıllıca bir çaba. Tabii ki markalarla güçlü bağ kuranlar yalnızca kadınlar değil. Apple, Starbucks, McDonald’s gibi markaları da lovemark örneği olarak gösterebiliriz.
Eminiz sizin de farklı kategorilerde elinizin gittiği markalar vardır. Örneğin yazıcı alacağınızda hep HP tercih ediyor olabilirsiniz. Ya da bilgisayar, telefon gibi ihtiyaçlarınızda Apple’dan başka bir markayı düşünmüyor olabilirsiniz. Sevdiklerinizle muhabbet ederken onlara Starbucks’ın yeni çıkardığı içeceği tavsiye ediyor olabilirsiniz.
Lovemark olabilmek için markanızı sağlam temeller üzerine kurmalısınız. Hedef kitlenizi iyi tanımanız ve müşteri ilişkilerini kişiselleştirmeniz bu noktada çok önemli. Sıfırdan marka kurmakla alakalı yazımız da size yol gösterebilir.
Neden Love Brand Olmalısınız?
- Rakiplerle dolu bir alanda lovemark olursanız insanlar sizi alternatif markalarla değiştirmez. Tabii bu sevgiyi canlı tutabilmek için sürekli çalışmanız gerekiyor. Aşağıda neler yapabileceğinize değindik.
- Sadakatin artması pazarlama konusunda size daha fazla alan açar. Çünkü retention (müşteriyi elde tutma) oranının yüksek olması sayesinde var olan bütçeyi farklı şekillerde kullanabilirsiniz. Ayrıca insanların aynı siteden yaptıkları alışverişlerde sepet ortalamasının sipariş sayısıyla doğru orantılı artabileceğini de ekleyelim.
- Diğer taraftan müşterileriniz markanızı gerçekten çok sevdiğinde çevrelerindeki kişilere de sizi önerirler. Bu sayede ekstra çaba göstermeden yeni müşteriler kazanmış olursunuz.
- Lovemark olmanız müşterilerinizin size güvendiğini gösterir. Böylelikle ürününüze daha fazla para ödemeye hazır olurlar. Bu da sizi piyasada avantajlı bir noktaya getirir.
- Sevilen bir marka olduğunuzda yalnızca müşteri çekmezsiniz. Aynı zamanda pek çok insan markanız için çalışmak ister. Böylelikle yetenekli çalışanlarınız olur ve onları elinizde tutmanız da kolaylaşır.
Gördüğünüz gibi Lovemark olmanın yukarıda saydıklarımız gibi pek çok avantajı var. E-ticaret yapan işletmelerin büyük kısmının ilk senelerde zorluk yaşadığını düşünürsek bu avantajlardan faydalanabilmek hiç fena olmaz. Peki bu avantajlardan yararlanmak için neler yapmalısınız?
Nasıl Lovemark Olunur?
- Coca Cola, Redbull, Harley Davidson, Benefit gibi Love brand örneklerine baktığınızda hepsinin ilham verici olduğunu görebilirsiniz. Siz de müşterilerinizin rakipleriniz yerine sizi tercih etmesini istiyorsanız ilham verici bir marka kültürü yaratmalısınız.
- İnsanların günlük hayatlarının bir parçası olabilmek için markanızın görsel kimliğini de iyi oturtmalısınız. Ürünlerinizi hedef kitlenizin kolaylıkla bağ kurabileceği şekilde görsellerseniz alıcı bulmanız da kolaylaşacaktır. E-ticarette fotoğraf çekimi yazımızdan yardım alabilirsiniz.
- Lovemark olma yolunda en önemli konu ise müşteri ilişkileri. Müşterilerinizi iyi anlamalısınız. Ancak onların ne istediğini bilirseniz doğru yolu izleyebilirsiniz. Bu yüzden onlara bol bol soru sorup isteklerini anlamalısınız. Aynı zamanda tüm alışveriş süreçlerinde onlara gereken desteği vermelisiniz.
- Marka değerlerini iyi yansıtmalısınız. Hedef kitlenizi iyi analiz ederseniz bu noktayı da derinleştirebilirsiniz. Örneğin eğlence, yenilikler, cesaret, topluma fayda sağlamak markanızın savunduğu değerler olabilir.
- Değerlerinizi yansıtan içerikler üretmelisiniz. Sosyal medyada, sitenizin blogunda ve hatta ürün açıklamalarınızda bu dili kullanarak içerikler üretebilirsiniz. İnsanlar, kendilerine ilham veren ve hayatlarına değer katan içerikler istedikleri için markanızı da takip edeceklerdir. Daha fazla ipucu için e-ticaret ve dijital pazarlama yazımıza göz atabilirsiniz.
Love brand olduktan sonra bunu korumak da önemli. Eğer çaba göstermeye devam etmezseniz müşteriler sizi tercih etmekten vazgeçerler. Bu noktada toplumsal olaylara karşı duyarlı olmak, trendleri takip etmek ve müşterilerinizle etkileşimde kalmak markanıza duyulan ilgiyi koruyacaktır.
Kısacası günümüzde e-ticaret alanında çok fazla rakip var ve sayıları giderek artıyor. Bu rakiplerden sıyrılmak için farkınızı göstermelisiniz. Love Brand olma taktikleri de doğru uygularsanız rakiplerinizden öne çıkmanızı sağlar. İnsanların inandıkları, hissetmek istedikleri şeyleri ürünlerinizle onlara yaşatabilir; iyi bir deneyim sunabilirseniz hem tekrar tekrar alışveriş yapmalarını hem de çevrelerine referans olmalarını sağlarsınız.
Bu şekilde bir marka kurduğunuzda yalnızca müşterilerin değil aynı zamanda çalışanların da sadakatini kazanırsınız. Herhalde lovemark olmanın en güzel yanlarından biri de bu! Yeter ki ilişkilerinizin samimiyetini korumaktan hiçbir zaman vazgeçmeyin.
